Dünya Sağlık Örgütü tarafından artık küresel salgın kategorisine alınan koronavirüs salgınıyla ilgili Türkiye’de de ilk vakanın görülmesi sonrası Sağlık Bakanlığı, dezenfektan gibi biyosidal ürünlerin üretimine yönelik yönetmelikte düzenlemeye gitti.

Dünyada 4 bin 638 kişinin ölümüne neden olan, merkezi olan Çin’de yayılımı azalsa da İtalya ve İran gibi ülkelerde hızla can almaya devam eden koronavirüs salgını Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemik yani küresel çapta salgın olarak ilan edildi. Türkiye’de ise ilk vakanın görüldüğünün Sağlık Bakanı Fahrettin Koca tarafından açıklanmasıyla birlikte halkın hücum ettiği eczanelerde satılan kişisel hijyen amaçlı dezenfektan gibi biyosidal ürünlere ve tıbbi maskelere olan talep bu ürünlerin fiyatlarında biraz da fırsatçılık kaynaklı artışlara neden oldu. Bu nedenle kontrolsüz ve merdivenaltı üretiminin artma riskinin ortaya çıkma olasılığı artan bu ürünlerle ilgili Sağlık Bakanlığı önlem aldı.

Biyosidal ürünlerin üretimiyle ilgili yönetmelikte değişiklik yapan Sağlık Bakanlığı bu ürünlerin üretimine katı kurallar getirdi.

Daha önce “Çok toksik, toksik, kanserojen kategori 1 veya 2, mutajen kategori 1 veya 2, üreme sistemine toksik kategori 1 veya 2 olarak sınıflandırılmış biyosidal ürünler yalnız profesyonel kullanıcılar için piyasaya arz edilir. Bu biyosidal ürünler halk tarafından kullanılamaz ve halkın satın alabileceği şekilde satışa sunulamaz” şeklinde olan yönetmelik maddesi, “Akut ağız yolu toksisitesi kategori 1 veya 2 veya 3, akut cilt yolu toksisitesi kategori 1 veya 2 veya 3, akut solunum yolu toksisitesi (gaz ve toz/sis) kategori 1 veya 2 veya 3, akut solunum yolu toksisitesi (buhar) kategori 1 veya 2, belirli hedef organ toksisitesi tek ya da tekrarlı maruz kalma kategori 1, kanserojen kategori 1A veya 1B, mutajen kategori 1A veya 1B, üreme sistemi toksisitesi kategori 1A veya 1B olarak sınıflandırılmış, kalıcı biyobirikimli ve toksik veya çok kalıcı çok biyobirikimli maddeler içeren ya da üreten, endokrin bozucu özellikleri olan, gelişimsel nörotoksik veya immünotoksik etkileri olan biyosidal ürünler halk tarafından kullanılamaz ve halkın satın alabileceği şekilde satışa sunulamaz.” şeklinde değiştirildi.

Aynı şekilde yönetmeliğin ilgili tüm maddelerinde düzenlemeler yapan Bakanlık, üretilecek madde ve karışımlara da katı disiplin getirdi.

Buna göre;

Bir aktif madde;

a) Maddelerin ve Karışımların Sınıflandırılması, Etiketlenmesi ve Ambalajlanması Hakkında Yönetmelik uyarınca,

1) Patlayıcı/kolay alevlenir,

2) Organik peroksit,

3) Akut toksik kategori 1, 2 veya 3,

4) Aşındırıcı kategori 1A, 1B veya 1C,

5) Solunum hassaslaştırıcı,

6) Cilt hassaslaştırıcı,

7) Eşey hücre mutajenitesi kategori 1 veya 2,

8) Kanserojen kategori 1 veya 2,

9) Üreme sistemi toksisitesi kategori 1, 2 veya anne sütüne veya anne sütü ile geçen etkiler,

10) Tek veya tekrarlı dozda belirli hedef organa toksik,

11) Sucul akut kategori 1,

olarak sınıflandırılıyorsa;

b) Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması Hakkında Yönetmelik uyarınca,

1) Kalıcı, biyobirikimli ve toksik olma kriterlerinden ikisini karşılıyor veya,

2) Endokrin bozucu özelliklere,

sahipse;

c) Kabul edilebilir günlük alım miktarı, akut referans dozu veya kabul edilebilir uygulayıcı maruz kalma düzeyi, uygun görülen şekilde, aynı ürün tipi ve kullanım senaryosu için onaylı aktif maddelerin çoğunluğununkinden anlamlı ölçüde daha düşükse;

ç) Çok sıkı risk yönetim önlemleri olsa dahi yeraltı suları için yüksek risk potansiyeli gibi kullanım şekli ve kullanım miktarı ile birlikte endişeye neden olabilecek, kritik etkilerin doğası ile ilişkili endişe sebepleri varsa;

d) Önemli oranda aktif olmayan izomerler ve safsızlıklar içeriyorsa;

e) Nörotoksik veya immünotoksik özelliklere sahipse; düşük riskli olarak kabul edilen aktif maddeleri gösteren ve Bakanlıkça hazırlanıp, Bakanlığın internet sitesinde yayımlanan listeye dahil edilemeyecek.

 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz